‘Selfie bilimi’ yanıtladı: Neden kendimizi fotoğraflara dahil ediyoruz?
Ohio Devlet Üniversitesi
Yeni bir çalışma, insanların neden belirli fotoğraflara kendilerini dahil etmeyi seçtiklerini açıklamaya yardımcı olabilir. Araştırmaya göre bunun nedeni kişilerin kendini beğenmişliği değil. Araştırmacılar, fotoğrafı kendi gözleriyle, yani birinci şahıs fotoğrafları çekmenin, insan için bir olayın fiziksel deneyimini en iyi şekilde temsil ettiğini ortaya koydu.
Ancak tıpkı özçekimler gibi bir anı onlarla birlikte belgeleyen üçüncü şahıs fotoğrafları, bir olayın insanların hayatındaki derin anlamını daha iyi anlatıyor.
Almanya, Tübingen Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olan ve çalışmanın baş yazarı olan Dr. Zachary Niese, “İnsanların, arzu ettikleri görüntüyü yakalamak için fotoğrafçılıkta hangi perspektifi kullanacakları konusunda doğal bir sezgiye sahip olduklarını bulduk” dedi.
SADECE ‘TUTKULU’ DEĞİL
ABD’de Ohio State Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan ve araştırmanın ortak yazarı Lisa Libby, araştırmanın sonuçlarının, insanların tek amaç için Instagram ve benzeri sosyal paylaşım sitelerinde selfie paylaştığı fikriyle çeliştiğini söyledi. kendilerinin reklamını yapmak.
Libby, “Bu fotoğraflar, siz de dahil olmak üzere, bir anın büyük anlamını belgeleyebilir. Kesinlikle gösteriş yapmak anlamına gelmiyor.”
ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR NE DİYOR?
Söz konusu araştırma, 27 Nisan’da ‘Social Psychological and Personality Science’ dergisinde yayınlandı.
Daha önceki araştırmalar, bir olayın fiziksel deneyimini veya daha geniş anlamını yakalamanın, konu kişisel fotoğraflar çekmeye geldiğinde iki değerli motive edici olabileceğini savundu. Örneğin, bir arkadaşıyla kıyıda vakit geçiren bir kişi, keyifli ve dinlendirici bir günün fiziksel deneyimini yakalamak için okyanusun fotoğrafını çekebilir. Veya arkadaşıyla vakit geçirmenin daha büyük anlamını yakalamak için manzarada kendi fotoğrafını çekebilir.
OLAY NE KADAR ÖNEMLİYSE, SELFİE RİSKİ O KADAR YÜKSEK
Araştırmacılar, 2.113 kişiyi içeren altı çalışmada perspektifin bireysel fotoğrafçılık üzerindeki etkisini araştırdı. Çevrimiçi çalışmada, katılımcılar fotoğraf çektirmek ve günlerini yakın bir arkadaşlarıyla sahilde geçirmek isteyebilecekleri bir senaryo okurlar. Bu deneyimin onlar için ne kadar önemli olacağını ve daha büyük mananın ne kadar değerli olacağını değerlendirmeleri istendi.
Araştırmanın sonuçları, katılımcıların etkinliğin anlamına ne kadar yüksek puan verirse, kendileriyle fotoğraf çekeceklerini söyleme olasılıklarının o kadar yüksek olduğunu ortaya koymuştur.
FOTOĞRAFIN ÇEKİM AÇISI DENEYİMİ ETKİLİYOR
Başka bir çalışma, insanların her çekim açısının bir olayın deneyimini veya anlamını daha uygun bir şekilde yakalayıp yakalamadığına dair sezgilerinin doğruluğunu ortaya çıkardı.
Bu araştırmada insanlardan Instagram hesaplarında paylaştıkları fotoğrafları incelemeleri istenmiştir. İş ortaklarının bireysel fotoğraflarını içeren en son gönderilere bakıldığında, onlara şu sorular soruldu: “Bu fotoğraf size daha çok ne düşündürüyor?” Seçimler “Anın fiziksel deneyimi” veya “Anın daha büyük anlamı” idi.
Sonuçlar, katılımcıyı çekime dahil ederse, fotoğrafın onlara anın daha büyük anlamını düşündürdüğünü, kişisel bakış açılarından manzaranın nasıl göründüğünü gösteren fotoğrafların ise fiziksel deneyim hakkında düşündürdüğünü gösterdi.
PERSPEKTİF ETKİLERİ İLE ANLAŞMAZLIK
Ancak bazen insanlar amacını yansıtan fotoğrafı çekemeyebilirler ve bunun sonucunda o fotoğrafı pek beğenmezler. Farklı bir deneyde, araştırmacılar katılımcılardan kendi fotoğraflarından birini içeren en son Instagram gönderilerini açmalarını istedi. Katılımcılara anın daha büyük anlamını mı yoksa fiziksel deneyimi mi yakalamaya çalıştıkları soruldu. Daha sonra, katılımcılar fotoğraf hakkında hissettiklerini “1” (hiç olumlu değil) ile “5” (çok olumlu) arasında derecelendirdiler.
Libby, “Fotoğrafçının bakış açısı ile fotoğrafı çekme amaçları arasında bir uyumsuzluk varsa, insanların fotoğraflarını pek beğenmediğini gördük” dedi. Örneğin, amaçlarının anın anlamını yakalamak olduğunu söyleseler, kendileri de olay yerindeyken üçüncü bir kişi tarafından çekilmiş fotoğrafı daha çok beğendiler.
SEZGİSEL BİR YETENEĞİMİZ VAR
Niese, genel olarak, sonuçların, insanların fotoğrafta yapmak istediklerini elde etmek için hangi perspektifi kullanmaları gerektiği konusunda bir sezgiye sahip olduğunu gösterdiğini söyledi. “Umarım bu araştırma, insanların fotoğraf çekme açısının fotoğraflara verdikleri tepkiyi nasıl etkilediğine dair anlayışını geliştirir. Bu sayede hedeflerine ulaşacak çekim açısını bilinçli olarak seçtiklerinden emin olabilirler.”
Niese, elde ettikleri sonuçların, insanların sadece takipçileri için değil, aslında daha fazla kullanıcıya ulaşmak için Instagram ve diğer platformlarda fotoğraf paylaşıyor olabileceğini de gösterdiğini belirtti.
Niese, “Bu araştırma, insanların fotoğraf çekerken çok kişisel motivasyonları olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Yazının orijinali SciTechDaily sitesinden alınmıştır. (Çeviri: Tarkan Tufan)
